Psikiyatri’de İlaç Tedavisi ve Psikoterapi
Psikoterapi düşünce, duygu ve davranışları konuşma ve ilişkiyle değiştirme düzeltme yöntemidir. Telkin ve etkilerle kişi değiştirilmeye sorunları düzeltilmeye çalışılır. Bu etkinin beyinde de bir kimyasal yansıması ve fizyolojik yansımaları olduğu bilinmektedir. Kişinin yaşadığı temel sorunlar yönlendirilerek ve çeşitli rahatlatma yöntemleriyle hafifletilmeye çalışılır. Bunu yapabilmek için görünen sorunlar dışında sorunların altında yatan ana nedenler ve geçmişteki yaşantılar anlaşılmaya çalışılır ve bunun üzerinden psikoterapi yöntemleri uygulanır. Kişinin kullandığı psikolojik savunma mekanizmaları önemlidir ve bunlar ayrıca çalışılır. Hipnozla altta yatan nedenler bulunmaya çalışılır ve bunun üzerinden psikoterapi yapılır. Bütün bu dönemlerde iyi eğitimli olmak ve amaçların iyi belirlenmesi ve yapılandırılması önemlidir.
Psikoterapilerle birlikte ilaç tedavilerinin etkiyi arttırdığı birçok çalışmayla kanıtlanmıştır. Bu nedenle tedavinin iki yönlü sürdürülmesi psikiyatri ve psikolojide kabul gören en etkili uygulamadır.
Psikoterapiler bireysel olabileceği gibi grup psikoterapileri şeklinde de olabilir. Ayrıca aile, çift psikoterapisi şeklinde de olabilir. Ayrıca bastırıcı , destekleyici ve psikoanalitik terapiler yapılabilmektedir.
Bilişsel Davranışçı Terapi: Bilişsel kurama göre insanların hatalı düşüncelerinden hastalıklar oluşur ve terapide bu hatalı düşüncelerin düzeltilmesi amaçlanır. İnsan yaşadığı olayları kendi algılama şekline göre duyguları oluşur. Bazen hatalı algılamalar yanlış duyguların gelişmesine neden olur. Böyle bir yanlış algı ile çökkünlük durumu oluşabilir. Kişi kendini , çevresini olumsuz değerlendirir ve önyargılar oluşur. Bu algılamalar çocukluk çağından beri olan önyargılardır. Bunlar insanda bir bilişsel yapı oluşturur. Bu yapı başka yaşanılan olayları da genelleyip benzer duygusal tepkiler vermesine neden olur. Benzer yaşam olaylarında benzer bilişsel tepkiler verebilir.
Terapide amaç oluşan yanlış bilişsel yapının değiştirilmesidir. Bu yanlış algıların değiştirilmesiyle olur. Oturmuş , kalıplaşmış bilişsel tepkilerin farkına vardırılmaya çalışılır ve bunlar konusunda gevşemesi için yönlendirilir. Duygusal tepkilerin azaltılarak kontrol altına alınması için çalışılır. Oluşan negatif otomatik düşünceler değiştirilerek olumsuz duyguların önüne geçilir.
Destekleyici Psikoterapi: Derinlemesine bir çözümleme değil destekleme üzerine kurulmuş bir terapidir. Kişinin daha uyumlu, verimli yönlerini harekete geçirerek durumla baş etmesi sağlanır. Hastanın yaşadığı sıkıntılı olaylar konuşulur. Yaşadığı zorluklarla baş etmek için başka yollar bulunmaya çalışılır. Hastanın yaşadığı sıkıntıları konuşarak rahatlaması sağlanır. Anternatif baş etme yöntemleri hasta ile beraber bulunur. Burada hastaya yön vermeden, sorunların çeşitli yönlerden bakılarak tartışılmasını sağlayıp hastanın karar vermesi sağlanmalıdır.
Hastanın zorlandığı kişilik özellikleri, kararları, davranış hatalarını kendi dinamiklerini harekete geçirerek bu konuda benlik saygısını arttırarak başarması sağlanır.
Davranışçı Terapi: Amaç davranış değiştirmedir. Bunun için düşünsel süreçler kullanılmaz. Davranışların temeline yönelik bir terapi değildir. Direk davranışın kendi değiştirilmek istenir. Yanlış öğrenilmiş davranışın düzeltilmesi amaçtır. Psikodinamik kökenlerine yönelik bir müdahale yapılmaz. Sistematik duyarsızlaştırma ve alıştırma gibi yöntemlerle bir fobiden kurtulma ya da olumsuz bir davranışın söndürülüp yerine olumlu davranışın konulması sağlanabilir. Bu terapide gevşeme yöntemleri de kullanılır. Hasta kokularıyla yüzleştirilir ya da yavaş yavaş azaltılarak korku unsuruna maruz bırakılarak alıştırılır. Bu yöntemi çok çeşitli alanlarda kullanabiliriz.
İlginizi Çekebilir?
Psikiyatri ve Psikoloji ne işle uğraşır?
Psikiyatri ve psikoloji birbirinden ayrılmakta zorlanan iki bilim dalıdır....
Gençlerde Antisosyal Kişilik Bozukluğu Eğilimi
18 yaşın altına antisosyal kişilik tanısı konulamamaktadır. Ama antisosyal...